Arkadaşlar malumatınız geçen hafta Ontario'daki bir imalatçımıza giderken yolda geyiğe vurdum ve mevcut leasing aracımın ön aksamını tirrek diliyle ifade edersek tükürdüm. Neyse polis geldi tutanak tutuldu, hayvan haklarına yönlendirdiler 2 ay kunduz kuyruğu balyalama cezası verdiler ve toplum içine sktiredip saldılar... Tabi takiben leasing şirketiyle telefonda kibarlık yarışmasına girdik. Efendim şöyle bir opsiyon sunmamız mümkün müdür. Sizleri istirham ederim en yakın zamanda şöyle yapıcaz şöyle edicez derken dedim tamam tamam ne var elinizde ikame araç olarak mütemadiyen tedarik edip bilmukabele sirayet edelim. Efendim dedi Renault Fluence var, Toyota Corolla var falan dedim hah Toyota Corolla olsun sktiret sıkıcı Renault'u, lütfen bokunuzu yiyim o Corollayı verin bana. Tabi efendim dediler ve daha 17.000 kilometrede bakın 17.000 kilometrede buraya dikkat daha gıcır, 1.4 litre diesel otomotik, full paket haliyle beyaz renk bir Corolla tedarik ettiler. E tabi yıllarca otomotiv sektöründe Toyota diyince bi tüyler kıllar diken diken olur. Baba Toyotaaaa manyaq mısııın Toyota dedi laan falan. İleri derecede Japon manyaklığı ayy hassasiyeti kalite odaklılık ve kusursuzluk örneği bir markadan bahsediyoruz. E haliyle bizde de bi hayranlık var. Neyse bindik araca Toyooo toyotaa toyoo toyotaa çıkarım senle her yolaaaa diye diye ara ara babam geliyor gözümün önüne çıktık yola. Marşa basmamla semiallahülimen hamideh demem bir oldu. O nedir yiğidim seni tanımak istiyorum dedim. Segmanların silindir içi boru yalama sesi adeta kabin içinde ve yüksek basınçtaki yanma sanki kabinde gerçekleşiyor... Neyse dedim dur yaaa olum araba kaç gün çalışmadı kim bilir.. Neyse ısındırdım aracı çıktım yola. Yakıt da deponun dibinde ya dedim bi yakıt alalım belki yakıttandır. Malum setan sayısı azaldıkça traktörizm kaçınılmaz. Neyse aldık yakıtı çıktık yola kabin içi sesteki tek değişiklik Calvin Harris... Lan gaza dokunuyorum bırak ivmelenmeyi resmen potansiyometre +/- 2 cm toleransla çalışıyo zannedersin... Resmen pedalın köküne kadar bastım. Araç bi düşündü .. Lan gitsek mi, napsak ne bok yesek diye.. 2.5 saniye sonra e hadi gidelim dedi ivmelendi ama o nasıl ivmelenme, aracın arkasından sanki Güliver tekme attı. Araç kendini bi ileri attı sonra ivemelenme düştü... Hani araçta LPG olduğunda şüphelenirsin o derece. Rezalet mi rezalet bir ivmelenme performansı var ve kabin içi sanki şantiye alanı. Hızlanıyorum şöyle 120 ye çıkıyorum araç sallıyor hay yarabbii.. Fren performansına lafım yok ama ABS fren sistemi gayet güzel çalışıyor ve kısa fren mesafelerinde durabiliyor. Aynı şekilde viraj dinamiği de gayet iyi ve keskin virajlarda dahi araçta minimal salınımlar hissedilmiyor. Gelgelelim vites topuzuna. Hayır diceksin ki vites topuzunla ne derdin var... Hayır benim bi derdim yok da afedersin Traktör mü lan bu öle uzun s*kko vites topuzu mu olur.. Nerde ergonomi nerde dizaynda süreklilik nerde konfor hissiyatı. Bir kez kullan anlıcaksın ne demek istediğimi, kendini eskavator zanneder film yıldızı olursun Bağcılarda... Neyse dedim takılma be oluuum alışırsın. Yola devam ediyorum konsoldan bişeyleri değiştirmem lazım lan eğiliyorum ona ragmen göremiyorum. Nerde kokpitin erişilebilirliği nerde sürücünün easy access i ? Hayır hiç mi haberiniz yok ergonomiden be kardeşim, bu kadar mı Japon kaldınız olaya, pzevenk kokpiti -5 derece meyilli yapmış .. Neyse hadi salla inince halledelim derken yanlışlıkla sinyal koluna doknumamla saat kulesi çalıştı.. O ses nedir be adam ?.. Hadi onu da geçtim klima ekranı altına koyduğunuz o cep de nedir ne koyucak oraya sürücü uzun malboro koysan yine bulmazsın dipsiz kuyu sanki pzevenk... Neyse geldim eve koydum arabayı ama nasıl sövüyorum. Babana koyim , seninle çıktığım yola sokym toyooo toyooota falan.. Taa ki bikaç gün sonra planlar yapıldı akşam final four izlenecek çıktık Çekmeköy'e yola. Market'den çerez cips almak için duruldu bi yerde kapattık kontağı çıktık. Döndük bindik araca o da nesi lan araba çalışmıyor.. Kontak dönüyor akü sağlam, infotaintment system açık, direksiyon serbest, vites boşta, el freni çekili ancak mars basmıyor. Lan 5-10 dakika ne denediysek çalışmadı araba.. Neleri düşünmedik acaba bagaj mı açık heh bak kerata toyotaya Toyota ya bu ondan kesin bi hinlik yapıyo bize var bi özelliği diye hala iyi tarafından bakmaya çalışıyoruz. vitesi değiştiriyorum, yarım kontak yapıyorum kemeri takıyorum, koltukta zıplıyorum, el frenini indirip kapı açıkken kontağa basıyorum yook bütün DOE ler denendi yoook.. Dedik dur şu yol yardımı arayalım .. Aradık yol yardımı açtılar sağolsun Pazarın 9 unda. Hiç de efendiliğini bozmadan arkadaş sağolsun anlattı, efendim onun freni şişmiştir frene kırasıya basın. -Kırasıya mı ? Bakın emin misiniz kırılmasın sonra ? -Yok efendim o yapar öle siz basın. Neyse kökledim freni ama nası basıyorum adeta hıncımı alıyorum. -Şimdi aracın vitesini E'ye alın. İyi de alınmıyor ki vites E'ye Arthur'un kılıcı gbi kaldı öle. -Efendim -daha sert daha sert. Verdim tüm gücü kola kökldim vitesi E'ye. Rhaaaağr diye vurdum frene. -Şimdi marşa basın efendim. Vurdum marşa çalıştı.Ya dedim beyfendi araç 17.000 de benim hayallerimi yıktı Toyota bu nasıl mümkün ? -Efendim onlarda olur öle sık sık dedi. O vakit bu vakit Toyota mı ? Saddam Hüseeyinin kemiğine ... bi daha Toyota'nın yanından geçmem dedim. Babam Toyota gibi adam olsa ne bok yicektim hayır onu düşündüm. Çok şükür babam Doğan SLX gibi adam, çıkarım onla her yola. Ama Toyota mı ? Tövbe kardeşler Tövbe...
Yorumlar
Yorum Gönder