Bi arkadaşa bakıp çıkıcaktım

Geçtiğimiz günlerde efsanevi Club Şanzelize Cafe'yi yad ettik. Nereden mi aklımıza geldi.. Nasıl olduysa oldu Gaziosmanpaşa'ya düştü yolumuz. Kafamı sağa çevirdiğimde ahırdan bozma kapı eşiği kılıklı club girişini görmeyi beklerken bi de ne göreyim çaycı çay servisi yapıyor, dayılar okey onuyor ve dünya 5 dakikalığına güzelleşiyor. Efsanevi Şanzelize Cafe kıraathaneye çevrilmiş. Şark Kıraathanesi. Bir an geçmişe daldım. O yükseltide tüplü bombeyli ekranından Serdar Ortaç açarken diğer yandan kolasından yudumlayan efsanevi Dj Apo gözümün önüne geldi ve duygulandım. Oysa ki daha dün gibi 2.5 litrelik kola açtıranlara loca ayrılan günler.. Şimdi o localarda okey oynanıyor, yancılar oralet içiyor. Satranç tahtası temalı zemin döşemenin üstü kaplanmış. Artık gidemeyecek Zalım D6 ya.. Bir erkeğe 4 ton erkek düşen güzide mekanda değişmeyen tek şey bir erkeğe yine 4 ton erkek düşmesi. Mekandaki testesteron esansı sanki cephe boyasına katık olarak eklenmiş. Öte yandan bizi gören çaycı h

Vergi sınıfı avantajıyla bir dönem Türkiye'de adeta yok satan Nissan Qashqai'nin 2016 model 1.6 litre Renault dci motorlu X-tronic 7 ileri otomatik vitesli varyantını 3 haftalığına doya doya test ettik ve sonuç tek kelime ile boom ! Öncelikle aracın içine girdiğiniz anda sizi amiral gemisi gibi çok geniş ve panaromik tavan sayesinde oldukça aydınlık bir kabin karşılıyor. İç hacim gerek kabinin ön tarafında gerekse arkadaki yolculuların diz mesafesince öyle geniş ki aracın seleflerine göre daha dar dış hacim ölçüleri araçtan inip araca dışardan tekrar bakmanıza sebep oluyor. Boşuna kompakt crossover SUV denmemiş. Exterior trimde aracın hakkını tamamen verdiğini söyleyebiliriz. Üstelik bu hacim aracın sportif & dinamik görünümünden hiç taviz verilmeden elde edilmiş ki bir taşla iki kuş vurulmuş. Öyle ki, bu kompakt dizayn çok geniş olmayan park alanlarında bile hiç sıkıntı çekmeden park edebilmenizi sağlıyor. Kaldı ki hangi SUVde bu imkanı bulabilirsiniz oturup düşünmek l

Arkadaşlar malumatınız geçen hafta Ontario'daki bir imalatçımıza giderken yolda geyiğe vurdum ve mevcut leasing aracımın ön aksamını tirrek diliyle ifade edersek tükürdüm. Neyse polis geldi tutanak tutuldu, hayvan haklarına yönlendirdiler 2 ay kunduz kuyruğu balyalama cezası verdiler ve toplum içine sktiredip saldılar... Tabi takiben leasing şirketiyle telefonda kibarlık yarışmasına girdik. Efendim şöyle bir opsiyon sunmamız mümkün müdür. Sizleri istirham ederim en yakın zamanda şöyle yapıcaz şöyle edicez derken dedim tamam tamam ne var elinizde ikame araç olarak mütemadiyen tedarik edip bilmukabele sirayet edelim. Efendim dedi Renault Fluence var, Toyota Corolla var falan dedim hah Toyota Corolla olsun sktiret sıkıcı Renault'u, lütfen bokunuzu yiyim o Corollayı verin bana. Tabi efendim dediler ve daha 17.000 kilometrede bakın 17.000 kilometrede buraya dikkat daha gıcır, 1.4 litre diesel otomotik, full paket haliyle beyaz renk bir Corolla tedarik ettiler. E tabi yıllarca otom

Bunca zaman pazarlama stratejisi nedeniyle bir miktar ön yargıyla yaklaştığım döneminin en çok satan aracı focus namı diğer C170..-..C519, powershift teknolojisiyle resmen tövbe ettirdi imana getirdi... Allah kimseye tek kavramalı debriyaj vermesin arkadaşlar. Meğer ne çekilmez çileymiş ne acınası hallermiş bunlar... Anca attan inip eşşeğe binmek durumunda kalırsanız anlıyorsunuz gerçeği ki bu da dünyanın bir düzeni malumunuz. Velhasıl yolda giderken önüme geyik çıkması ve zavallı geyiğe vurmamak kaydıyla direksiyonu kırmamla aracın hasar alması kaçınılmaz oldu. Şaka lan bildiğin vurdum arabayı ön aksamın dübürünü döndürdüm... Dolayısıyla kiralama şirketi efendim size şöle araç verelim efendim böyle model olsun derken Amerika pazarında best seller bir 'staaaar' verdi ki adı lazım değil bana her gün 4 rekat powershift teravisi kıldırıyor. Her 100 kilomerede yaktığım 6.5 litre diesel yakıtın her bir damlasında içimden ana bacı cpe demeden 7 disiplinine sövüyorum ki sen düşün. N

Herşeyin hazırının satıldığı, herkesin altında araba olduğu şu dönemde artık bişeyler yapmak için enerji harcamak nerdeyse imkansız hale geldi.. Önce hazır soyulmuşu çıkan sebzenin dilimlenmişi çıktı sonra konservesi, sonra hazır domatesiyle biberiyle karışımış direk pişmelik hali şimdi de hazır pişmiş hali çıktı. Afedersiniz ama yakında hazır yenmiş öğütülmüşü çıkıcak diye korkuyorum. Yetmedi bi de üstüne ofiste masa başı iş icat edilince o da balkon balkon elvan dalton göbeğin ikramiyesi oluyor haliyle. Özellikle içinde bulunduğumuz şu kış aylarında şu cümleleri siz de sık sık duyuyorsunuzdur:   ‘Kilo mu aldık ya biraz..’; ‘Gidiym de bi spor salonuna yazıliym bari’, ‘Su o ya su, şiş ya ondan, geçer o’, ‘Erkek dediğin göbekli olur oolum’ ‘Aşkıım spora yazılalım mııağ’. Genelde bu tür girişimler sık sık şahit olduğum kadarıyla 1 bilemedin 2 ay salona gidip sadece saunaya girip ‘oohh iyi terledik bee’ diyerekten sadece vücutta tutulan suyu atmaktan öteye geçemiyor. Aslında naptın gi

          Merhaba, daha önce de bahsettim ya torna tezgahı üreten bi patron şirketinde çalışıyorum ben. Tesfiyeden sorumlu mühendisim. Full akbilim, sodexom var yani o derece. Neyse konuya gelelim. Size önce yüzüklerin efendisindeki orklardan bahsetmek istiyorum. Biliyosunuz bu keratalar ölü elflerden türetilen barbar mahlukatlardır, tavuk eti insan eti dinlemez bişirmeden yer, su niyetine kan içerler, çerez niyetine hobit gulağı yerler. Birbirlerine sümüklerini siler hatta sümüğünü yiyenler de vardır diyorlar. Hah şimdi diceksin ki niye anlatıyosun lan bunu. Biliyosun bi de beyaz yakalı diye bi ırk var. Bu beyaz yakalılar da ölü orkların yiyip de sıçamadığı insan kemiklerinden türetilmiş mahlukatlardır.Lanetlidir bunlar gün ışığına çıkamazlar. Kimisi ekmek parası napsın çalışıo der ama yemezler lanet var üzerlerinde lanet ondan.. Sadece sigara molasıyla gün ışığına çıkma bahşedilmiştir bu ırka.  En belirgin özellikleri de beleş çaya, şirketten hediye çikolataya ruhunu satmalarıdır